BAYRAMİǴ İN TARİHİ
Karesi oÄŸulları döneminde Saru Saltık ve Ece Halil yönetimindeki Türkmen boyları özellikle Kazdağının kuzey eteklerine DaÄŸobası ile Evciler Çevresine yerleÅŸtirilmiÅŸtir. 1303 yılları arasında Türkmen prensliÄŸi diye anılan Bayramiç ve çevresi 1308 den sonra tümüyle Karesi oÄŸulları beyliÄŸinin egemenliÄŸine girmiÅŸtir. 1357 yıllarında bölge Osmanlıların yürüttüÄŸü baÅŸarılı politikalar sonrasında bütün yöreyi egemenlikleri altına almayı baÅŸarmışlardır.
Ahi hızır beyin Bayramiç´e yerleÅŸmesinden sonra yöreye ilkin hayvancılıkla uÄŸraÅŸan göçebe Türk boyları gelmeye baÅŸlar. Öncelikle Menderes Nehri kıyısındaki Dutalanı köyü kurulur ve geliÅŸir. Köydeki camiye çevrilen kilisenin yerine bugünkü Tepe Camii inÅŸa edilir. Yöre halkının birlik ve beraberliÄŸini saÄŸlamak için dini bayramlarda kasabada toplanmaları istenir. Müslüman Türk boylarının dini görevlerini yerine getirmek üzere burada toplanmaları nedeniyle “Bayram için” düzenlenen bu toplantılardan kasaba “Bayramiç” adını alır.
1356 yılında Karesi beyliÄŸi komutanlarından Ahi Hızır Bey önderliÄŸinde TürkleÅŸmeye baÅŸlayan Bayramiç ve çevresi 1691´lerde HadımoÄŸlu Sancaktarlığı idaresine girmiÅŸtir. 1882 yılında Belediye teÅŸkilatı kurulan Bayramiç 1902 yılında Çanakkale ili´ne baÄŸlı ilçe merkezi haline gelmiÅŸtir. 1949 yılında sınır belirleme çalışmaları tamamlanarak haritası çıkartılan ilçenin imar planı hazırlanmıştır. BaÅŸlangıçta sadece Tepe camii ile Karşıyaka camii arasında yoÄŸunlaÅŸan yapılanma daha sonra ilçenin her yönünde meydana getirilen mahallelerle hızlanmıştır.
Bayramiç ve çevresindeki ilk yerleÅŸimler oldukça erken döneme gitmesine karşın, bugüne kadar gelebilen gezilip görülebilecek kalıntılar oldukça azdır. İlçe sınırları içerisinde yer alan Kebrene ve Skepsis´teki az da olsa yüzeyden izlenebilen kalıntılar tarih olarak İ.Ö. 3. bin yıla kadar gitmektedir. Bayramiç´in daha çok Osmanlılar dönemine ait kalıntıları günümüze kadar gelebilmiÅŸtir. Bu çaÄŸa ait HadımoÄŸlu konağı, Hacı Bali Camii, Mustafa Aslan Türbesi, Karşıyaka Camii, Karşıyaka köprüsü (TaÅŸ köprü), Dede çeÅŸmesi ile Çarşı Camii bütün tahribata raÄŸmen günümüzde kullanılan Osmanlı eserleridir. İlçe merkezine yaklaşık 20 km. uzaklıktaki Külcüler ılıcası tarihi oldukça erkene gitmekle birlikte bunu belirleyecek maddi kalıntılar bulunamamıştır. Türkiye ılıcalar ve kaplıcalar rehberine de giren Külcüler ılıcasının kükürtlü suyu çeÅŸitli hastalıklara iyi gelmektedir. Buradaki çamurun da cilt hastalıkları, romatizma, siyatik ve kireçlenmeye iyi geldiÄŸi, iltihaplı yaraları iyileÅŸtirdiÄŸi bilinmektedir.